KASKO DEĞERİNİN ALTINDA SATIŞ KASKO DEĞERİNİN ALTINDA TAŞIT ARACI SATIŞI Uygulamada mükelleflerin, taşıt aracı satışlarında kasko değeri ile gerçek satış bedelinden hangisinin fatura edileceği hususunda tereddüte düştükleri görülmektedir. Geçmişte Vergi idaresi, araç satışlarında kasko bedelinin altında düzenlenen faturalar nedeniyle cezalı vergi tarhiyatları yapmıştır. Maliye idaresinin bu yöndeki yorumu esas itibariyle Katma Değer Vergisi Kanunu’nun “Emsal Bedeli ve Emsal Ücreti” başlıklı 27. madde hükmünün yorumundan kaynaklanmıştır. Anılan madde hükmüne göre; “1. Bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde matrah işlemin mahiyetine göre emsal bedeli veya emsal ücretidir. 2. Bedelin emsal bedeline veya emsal ücretine göre açık bir şekilde düşük olduğu ve bu düşüklüğün mükellefçe haklı bir sebeple açıklanamadığı hallerde de, matrah olarak emsal bedeli veya emsal ücreti esas alınır. 3. Emsal bedeli ve emsal ücreti Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit olunur. 4. Katma değer vergisi uygulaması bakımından emsal bedelin tayininde genel idare giderleri ve genel giderlerden mamule düşen hissenin bedele katılması mecburidir. 5. Serbest meslek faaliyetleri için ilgili meslek teşekküllerince tespit edilmiş bir tarife varsa, hizmetin bedeli, bu tarifede gösterilen ücretten düşük olamaz.” Vergi İdaresinin yukarıdaki yasa hükmünden hareketle yapmış olduğu, kasko değerinin altında araç satışlarında kasko değerinin fatura edilmesi gerektiği yönündeki görüşü ve bu görüşe uygun olarak yapmış olduğu uygulamaların özellikle vergi yargısında itibar görmemesi ve açılan davaların mükellefler lehine sonuçlanması üzerine İdare, 170 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile uygulamaya açıklık getirmiştir. Anılan Tebliğ ile araç satışlarına ilişkin olarak gerçek satış bedelinin tespit edilmesi gerektiği yönünde açıklama yapılmıştır. Bahsolunan Tebliğ açıklaması aşağıdaki gibidir: “Bilindiği gibi, 3689 sayılı Kanunla Harçlar Kanunu'nun 43 üncü maddesine eklenen fıkrada, "Motorlu kara taşıtları ile ilgili alım, satım ve taahhüt işlemlerinde gösterilecek değer; işleme konu olan taşıtın cinsi, markası, modeli, tipi ve yaşı itibariyle Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği'nce tespit edilen ve işlemin yapıldığı tarihte geçerli olan kasko sigortasına esas değerinden aşağı olamaz. Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği'nce düzenlenen listelerde yer almayan eski model taşıtların asgari değeri; o taşıtların listede yer alan en eski modelleri için belirlenen değerinden, her model yılı için % 10 indirim yapılmak suretiyle tespit edilir. Birlikçe düzenlenen listelerde yer almayan taşıtların değerleri, emsali taşıtların değerlerinden aşağı olamaz. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Maliye ve Gümrük Bakanlığınca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir. Bakanlığımıza intikal eden olaylardan, motorlu taşıtların kasko sigortasına esas bedelden daha düşük bedelle satılması halinde, Gelir veya Kurumlar Vergisi açısından kasko bedelinin mi yoksa, gerçek satış bedelinin mi esas alınacağı konusunda tereddütlerin olduğu anlaşılmıştır. Gelir ve kurumlar vergisi uygulaması bakımından, mükelleflerin satışını yaptıkları motorlu kara taşıtlarına ilişkin esas alacakları tutar, gerçek satış bedelidir. Ancak, gerçek satış bedelinin emsallerine göre bariz bir şekilde düşük beyan edilmesi halinde idarece, taşıtın gerçek satış bedelinin tespiti yoluna gidilebilecektir. Bu tespit işlemi sırasında, diğer unsurlarla birlikte taşıtın satış tarihi itibariyle geçerli olan, kasko sigortasına esas alınan bedelinden de yararlanılabileceği tabiidir.” Yukarıda metnine yer verilen Tebliğ açıklaması dışında ayrıca Maliye Bakanlığı’nca yayımlanmış bulunan 1994/2 sıra no.lu Gelir Vergisi Kanunu İç Genelgesi bulunmaktadır. Anılan İç Genelge ile Tebliğ açıklamasına uygun olarak Bakanlıkça, vergi dairelerine, araç satışlarında gerçek satış bedelinin araştırılması gerektiği yönünde talimat verilmiştir. |
1586 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |